Yaşamak, çok nadir rastlanan bir şeydir. Çoğu insan sadece var olur, hepsi bu!
İyi uykular.
Harika bir söz değil mi? Oldukça derin anlam içeren, ince mesaj veren, ufku olanı oturup düşünmeye sevk eden, son zamanlarda sosyal medyada karşıma çıkan müthiş bir söz. Hele o bitiş cümlesi “ İyi Uykular!” yok mu, algısı kuvvetli birinin yüreğine hançer gibi saplanır, saplanması gerekir. Oturup sorgulaması gerekir hayatını.
Her insanın yaşamının en az bir döneminde kendine sorması gereken sorudur, “YAŞIYOR MUYUM? Yoksa sadece boşluk dolduran, basit misyonunu yerine getirmeye çalışan zavallı bir varlık mıyım?”
Sorun bakalım kendinize. Hayatta ki en büyük başarınız nedir?
Bu soruya yüzünüzde tatlı bir tebessümle YAŞAMAK diyebiliyorsanız ne mutlu size.
Nefes alıp vermek seni sadece hayatta tutar dostum. Bitkiler de fotosentez yoluyla nefes alıp veriyor, varlıklarını sürdürüyorlar. Bak buraya kocaman bir AMA bırakıp parantez açıyorum.
Arkadaşlarınla oturmuş iki lafın belini kırarken farkına bile varmadan derin bir gıybetin içine dallarsın. Orhan'ın yada Neşe'nin kulaklarını çınlatırken “Amaaaan bırak onu ya, ot gibi yaşıyor” dedin mi demedin mi? Ya bırak yeme beni, tabi ki dedin. Yaşam şeklini beğenmediğin her insan evladı için aynı şeyi dersin “OT GİBİ YAŞIYOR.
Neymiş?
Nefes alıp veriyor olmak YAŞAMAK değilmiş, değil mi?
Kapatalım parantezi ve devam edelim.
Ununuzu eleyip, eleğinizi duvara astığınızda, çoluk çocuk yuvadan uçup gittiğinde, hayat arkadaşınız terk-i diyar eylediğinde, gün dönüp millet elini eteğini çekitiğinde, bu hayatta tek başınıza kaldığınızda, geriye dönüp “ulan koskoca hayatı heba etmişim, keşke….” diyecekseniz, vakit geç olmadan durun ve yaşamaya başlayın.
Ne kadar maaş aldığın, nasıl bir evde oturduğun, hangi arabaya bindiğin, mevkiinin, hiç biri, boşa geçen hayatı amorti etmeye yetmeyecek. Keşkelerin ve sen baş başa kalacaksın.
Hayattan zevk almak için ille de dünya kadar para kazanman yada çok zengin olman gerekmiyor. Eldekiyle yetinmesini, yettiği kadar yaşamasını bildikten sonra bu dünyada senden mutlusu olmadığı gibi, çoğu insanın boşa harcadığı hayatı sen YAŞARSIN dostum.
Nice CEO, CFO, CTO gibi türlü türlü cafcaflı ünvan sahibi insanlar "lanet olsun be, yetti, buraya kadar" diyecek kadar senin imrendiğin hayattan bıkabiliyor. Ve bir çoğu özgürlüğün dayanılmaz hafifliği ile istifa edip şehirden köye göç ediyor, senin, benim hatta milyonlarca insanın burun kıvırdığı köy hayatını tercih ediyor. Bir gün önce karşısında elpençe durulan, kapı açılan Mehmet bey, ertesi gün kendi isteği ile Mehmet efendi olup, tarla sürüyor, sebzesini, meyvesini yetiştiriyor, özüne dönüp sağlığına kavuşuyor.
Neden?
Mutlu değil adam dostum. Hayalinde ki hayatı yaşayamıyor. Kendine, ailesine, çocuklarına istediği kadar zaman ayıramıyor. Alışkın olduğu hayat standardını kaybetmemek için, senin imrendiğin hayat için deli gibi çalışması lazım. Sen, salla başı al maaşı felsefesini savunurken, O, sen ay sonunda maaşını alabilesin diye sırtına yüklenen sorumluluğun stresiyle, yıllık hedefi tutturamama ihtimalinin verdiği sıkıntıyla, işini kaybetme korkusuyla yaşamak zorunda. Bütün bunlar yetmezmiş gibi bir de depresyonla uğraşıyor, akıl sağlığını korumak için mücadele ediyor... Kazanıyor ama dilediği gibi yaşayamıyor. Senin bir yılda kazanıp hiç harcamadan biriktireceğin parayı çıktığı 10 günlük Avrupa turunda yiyor olabilir ama mutsuz. Senin hayal ettiğin o Avrupa turu onun için hava değişimi sadece hepsi bu.
Bugün büyük ikramiye sana çıksa uzun vadede hayatında ne değişir? Kısa vadede çok şey değişir ama uzun vadede hiç bir şey. Neden mi? Çünkü alışık olmayan popoda don durmaz dostum.
Diyelim ki kazandın... Ben sana olacakları söyleyim, elbette istisnalar kaideyi bozmaz ama o istisnalar da kolay kolay şans oyunlarına yönelmez, çünkü şansa inanmaz.
Eğer hayatını başkalarını imrenmekle geçirdiysen "İlk işin istifa etmek olur, peşinden son model süper bir araba, mükemmel bir ev, bekarsan paran sayesinde top model bir sevgili, evliysen o parayla top model bir metres, para seni popüler biri yapar, arkadaş dost niyetine yalakaların yiyicilerin madarası olursun, iş bilmeden kendi işimin patronu olacağım dersin önüne gelen çarpar, tüketir seni, ufku dar bir adamsan o pavyon senin bu pavyon benim gezersin ve hazin son. Beş kuruş parasız başladığın yere dönersin, hatta muhtaç halde ortada kalırsın. Belki 3-5 sene mükemmel hayat sürersin ama yaşamazsın, beş parasız tek başına kalırsın ortada. Nerde yanlış yaptım diye düşünürken, keşke dersin. KEŞKE"
O yüzden...
Sorun kendinize, YAŞIYOR MUYUM diye sorun, bakalım cevabınız ne olacak.
Yaşamak, çok nadir rastlanan bir şeydir. Çoğu insan sadece var olur, hepsi bu!
İyi uykular.
Vedat Ali Bayrak
Son Yazıları
Ören... Çocukluğum, gençliğim, anılarım...
Ören…
Çocukluğum, gençliğim, anılarım…
Uçmasını bilmiyorsan...
Ülkenin gündemine yetişmek mümkün değil. Bir gün önce bıraktığımız konuya kaldığımız yerden devam etmek mümkün olmuyor, her gün farklı bir konu, her gün ayrı bir heyecan.
Liyakat...
Her gün farklı bir şeyle sınanıyoruz, sabır taşı olsa çatlar ama bu millet hala ya sabır çekiyor. Arkadaş ne yiyorsunuz ne içiyorsunuz da kafanız böyle çalışıyor sizin, kendi insanını aşağılamak, kendi insanını alçaltmak milli spor mu sizin için…
Lawrance of Arabia
İsrail’in Filistin üzerinde uyguladığı insanlık dışı baskı, abluka ve orantısız güç kullanımı insanlıktan nasibini almış her insan tarafından kınanır, kınanması lazım. İnsanlık ayıbıdır bu, gerekçesi ne olursa olsun sivillere yönelik, sistematik bir soykırım uygulaması kabul edilemez.
Comments powered by CComment